top of page

SKAIA Müziğe Evrilen Bir Yaratıcılık Öyküsü

Henüz iki buçuk yaşındaydı ana okuluna götürdüğümde. Dört buçuk yaşındaki oğlum Oğuzhan da aynı ana okulundaydı ya, Setenay da oyun grubuna katılsın diye düşünmüştüm. Boya kalemleri ve resim yapmak dışında en çok sevdiği şey şarkı söylemekti. Oğuz'la oynamanın dışında tabi. Yavru kediler ve köpekler nasıl oynarlarsa onlar da öyle oynarlardı.

Oyun grubunda olduğu için ana okulunda beklemem gerekirdi. İlk birkaç gün geçtikten sonra iyice alışmış, açılmış olmalıydı ki bir kaç saatlik oyun grubu zamanında onu okulda bırakabilmeye başlamıştım. Almaya gittiğimde ise öğretmenleri her defasında şaşkınlıkla “Nasıl olur anlamıyoruz. Setenay bütün çocuk şarkılarını ezberden ve hatasız söylüyor!” Bu türden yorumları pek şaşkınlıkla karşılamaz gülümserdim çünkü ne de olsa aynı yaşlarda şarkı söyleyen bir çocuk olmuştum.

Yıllar geçti. Setenay önce ana okuluna, oradan ilk okula, oradan orta okula, sonra liseye, sonra akademiye...

Ana okulu sınıfından bir anı: Veli toplantısındayım. Sınıf öğretmeni Setenay'ın özellikle yaratıcılığını ve resimlerini övüyor. Sınıfın duvar panolarında bol bol resimleri var. Öğretmen anlatıyor: “Geçenlerde bir veli sordu: Benim çocuğum neden böyle şeyler yapamıyor? Ben de aslında böyle konuşmayı pek tasvip etmesem de mecbur kaldım ve dedim ki, çocuklarınızı Setenay'la kıyaslamayın. O gerçekten farklı bir çocuk."

İlk okuldan bir anı: Setenay henüz 7 yaşında. Okulda bir yağlı boya resim yapıyor. Gülümseyen bir kedi. Okul müdürü odasının duvarına asmak için resmi alıkoyuyor. Setenay okul müdürünün odasının kapısını çalıyor ve resmi istiyor: "Eve götüreceğim".Bu resim evimizin girişinde durur.

Liseden bir anı: Enka Okulları konser salonunda Setenay önce bir mini piyano resitali veriyor. Aynı gün koser salonu fuayesinde Setenay'ın retrospektif resim çalışmalarından oluşan bir resim sergisi var. Sanat öğretmeni ayak üstü muhabbetimizde, bu kadar kısa bir zamanda bu kadar çok resim yapmış olması çok şaşırtıcı, diyor.

Setenay, ENKA okulları tarihinde sanatsal yetenekleri nedeniyle yüzde yüz sanat bursu almış ilk öğrenci.

Setenay şimdi İtalya'da, Bolonya Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirmek üzere. Yapım şirketimiz UCM'nin tüm grafik tasarım işlerini o yapıyor artık.

Müzik yapmak istiyorum ben. En iyi yaptığım ve sevdiğim şey o” deyince, “zekisin, akıllısın, İngilizcen çok iyi. Bilgisayara çok hakimsin. Piyano çalıyorsun. Gel sana kayıt seti alalım. En azından demo kayıtlarını kendin yapmayı öğrenirsin. Bağımsız olursun. Aksi halde, her zaman, demo kayıtların için bile stüdyolara, prodüktörlere muhtaç olacaksın.”

Tereddüt ediyor. Yapamayacağını düşünüyor. “Genceciksin. Yavaş yavaş öğrenirsin. Aceleye gerek yok ki.” diyorum. Sonunda ikna oluyor. Ona kayıt seti alıyoruz.

Kendisini yaklaşık bir yıl kadar Bolonya'daki, onun için kiraladığımız minik dairesine kapatıyor. Altı ay sonra ilk parçasını kaydedip gönderiyor. Şair ruhlu oğlum Oğuzhan'ın şiirlerini şarkı sözlerine dönüştürmek üzere birlikte çalışmaya başlıyorlar. Bir yaz tatili boyunca Setenay İstanbul'da kah piyanosununun başında, kah abisinin odasında çalışıyor. Bir taraftan umutsuz. “Yapacağım da ne olacak ki?” diyor. Müzik endüstrisinde işlerin nasıl yürüdüğünü de iyi biliyor. Çok yatırım yapmak lazım. Yoksa hiç bir yere ulaşmaz, deyip duruyor. Biz de “önemli olan yapmaktır. Mutlaka bir yerlere varır. Birdenbire kitlelere ulaşmak zorunda değilsin” diyoruz mütemadiyen. Ama o farklı. Öyle düşünmüyor.

Parçalarını tamamladıktan sonra OUTIM ve Numinosum albümlerimi birlikte kaydettiğim Jim Barr ile yazışıyoruz. Demo kayıtları gönderiyoruz. Çok beğendiğini, özellikle İngiliz olmayan birinden bu kadar derinlikli İngilizce şarkı sözleri okumaktan çok etkilendiğini belirtiyor. Sözlerdeki ve parçalardaki pozitif melankoliyi özellikle sevdiğini vurguluyor. Biz sonra, her bakımdan uygun olduğumuz bir zaman aralığında anne-kız kalkıp Bristol'e gidiyoruz. Mevsim sonbahar. Hava Bristol'de alışık olduğumuzdan daha soğuk. Anne-kız nezle oluyoruz. Jim, ikimize de bol bol zencefilli ballı limonlu sıcak çaylar hazırlasa da Setenay'ın nezlesi geçmiyor. Vokal kaydı yapmaya gelmişiz halbuki. Morali bozuluyor Setenay'ın fakat kayıt seansını iptal edemeyiz. Kaydediyoruz.

Sonuç: Clouds.

“ Clouds”Artistik adı SKAIA olan Setenay'ın ilk albümü. Tüm parçaların bestesi, düzenlemesi Setenay'a ait. Tüm şarkı sözleri Setenay ve Oğuzhan'a ait.

Dinleyin. Bu bir genç kızın kendi olanaklarıyla ortaya çıkardığı ilk müzik çalışmasıdır. O şarkı söylemeyi, yazmayı, bestelemeyi, kurgulamayı, düzenlemeyi doğuştan biliyor. Muazzam bir müzik bilgisine ve biriikimine sahip. Dinleyin, dinletin, paylaşın ki daha ilerilere taşınsın. Yeni çalışmalarına vesile olsun.

Featured Posts
Recent Posts
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
bottom of page