Dokunmak Güzeldir

Zor iştir müzik albümü yapmak. Önce bir fikrin oluşmasını beklemeniz, sonra o fikri geliştirmeniz ve sonra o fikri hayata geçirmeniz gerekir. Fikrin oluşması ve hayata geçirilmesi sürecinde birlikte çalışacağınız sanatçılarla sinerji yaratmanız, yapmak istediğiniz işi onlara doğru anlatmanız, birlikte çalışmanız, birlikte ses, müzik üretmeniz demektir. Stüdyolarda geçen uzun saatler, uluslar arası işlerde yürütülmesi gereken koordinasyon, ses verisi alışverişi... Bütün bunları yaparken, fikrinizi temsil eden görseller üzerinde çalışmanız, müziği koyacağınız albüm kartonetinin tasarımını yaratmanız demektir (Hepsi de seven için zevkli, hummalı işlerdir. Zor gelmez. En zor iş çalışmayı yayınlayabilmektir. Sanatçının en zorlandığı mesele budur). Bunların ötesinde yapımcı iseniz, en önemlisi, çalışmayı finanse etmeniz demektir.

İlk albümlerim Bizim Ninniler (Çan Müzik) ve Kül (Kalan Müzik) yayınlandıktan sonra, yapımcı kapılarını aşındıracak bir kişiliğe sahip olmadığım, bağımsızlığına aşırı düşkün dik kafalı yaradılışım nedeniyle kendi yapım şirketim UCM'yi kurdum. Daha doğrusu mühendislik-mimarlık şirketimin faaliyet sahasını genişlettim. Üzerinden on bir yıl geçti. Çok şükür hala ayakta. Şimdilerde, uluslararası dağıtım anlaşmam nedeniyle albümleri dijital platformlarda özgürce yayınlayabiliyorum. Yeni nesil artık müziği başka türlü yaşıyor, dinliyor. Ben de teknolojinin sağladığı olanakları kullanmayı hep sevmiş biri olarak, müziği dijital ortamlarda yayınlamak ve dinleyiciye ulaştırmak konusunda yeni neslin beklentilerine kolay ayak uydurabiliyorum. Hoş, müzik endüstrisinin dev yapımcıları, onların yürüttükleri yüksek bütçeli kampanyalar karşısında bizim gibi insanların çabalarından, üretimlerinden söz etmek bazılarına naif bir yaklaşım gibi görünebilir ama bunun ne önemi var? Kararlılık, süreklilik, sürdürülebilirliktir önemli olan. İnsan ne yaparsa yapsın, anahtar kelimeler bunlardır bence.

En son albümüm INSULA, dijital platformlarda yayınlandı. İtunes, Spotify, Youtube vb mecralardan dinlenebiliyor. Fakat bu yeterli mi? Peki ya albümün kendisi? Sözleri ve görselleri barındıran kitapçığı?

Kolay değil müzik albümü yapmak ve sonuna kadar götürebilmek. Bir kere finansal kaynak gerektiriyor. Sorumlulukları, işleri önceliklerine göre sıraya koymak, bazen ertelemek gerekiyor. Tutkularınızın peşinden bencilce gitmek yerine, gerçekçi hareket etmek, sabırla, sebatla ilerlemek daha doğru bir yaklaşım. Öyle ya, aceleye ne gerek var? Zaman dediğimiz şey nedir? Zaman dediğimiz şey doğanın ritmidir yalnızca ve onu doğrusal, başı-sonu belli bir kavram olarak algılamak insana özgü çıkarımsal bir meseledir. Evrende, hayatta, hiç bir şey doğrusal değildir ve her şey birbirine doğrusal olmayan (non-linear) şekilde bağlıdır. Babaannem, anneannem veya dedem hayatta olsaydı ve onlara ne zaman doğduğumu sorsaydım bana şöyle cevaplar verirlerd: Baharın ilk zamanlarıydı. Karlar yeni yeni erimeye başlamıştı. Henüz yeni yeni tohumları çapalıyorduk, vs. vs.

Nihayet INSULA'nın maketi bir kaç hafta önce elime ulaştı ve matbaada baskıya girdi. Ben dokunabildim albümüme. Sayfalarını teker teker çevirip kokladım. Benim için çok özel bir kartonet çünkü grafik tasarımını sevgili kızım Setenay (SKAIA) yaptı. Sabırla onun müsait olmasını da bekledim. Çünkü onun da öncelikleri geçmesi gereken dersleri vardı. CD'nin içinde onun sesi de var. INSULA doğrusal (linear) bir albüm değildir. "Non-linear", yani doğrusal olmayan, zamansız bir albümdür. Kuantum dolanıklığı tadındadır (Quantum Entanglement) Bu nedenle, yapısına uygun bir şekilde doğanın ritmiyle yol alacak.

Ben dokunmaktan hoşlandım. Dokunmak güzeldir.

Umarım sizler de hoşlanırsınız.

Yakında...